Bizi Takip Edin:

TATARİSTAN’IN BAŞKENTİ
KAZAN

 

Rusya Federasyonu üyesi Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti olan Kazan, tam 1000 yıllık bir şehir. Volga nehri havzasının ortalarında yer alan Kazan, bir kültür şehri olarak tanınıyor. Zaten, kent merkezindeki “Kazan Kremlini” 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış.

 



Kazan, Rusya Federasyonunun 8. büyük kenti. Volga, ya da Türkçe adıyla İdil nehri kıyısında yer alan şehirde 1,2 milyon kişi yaşıyor. Bu nüfusun yaklaşık yüzde 52’si Tatarlardan, yüzde 43’ü de Ruslardan oluşuyor. Çuvaşlar, Ukraynalılar ya da Yahudiler gibi küçük grupların toplamı da yaklaşık yüzde 5. Kazan Tatarları genellikle Sünni İslam, Ruslar ise Ortodoks Hristiyan. Kazan Kremlini içinde yan yana bulunan “Kul Şerif Camii” ile “Blagoveşensk Katedrali” adeta bu iki dinin birlikteliğini simgeliyor.

Tataristan Cumhuriyeti

 Rusya Federasyonu’nu oluşturan 83 birimden biri olan Tataristan Cumhuriyeti, Volga ve Kama nehirlerinin buluştuğu, Doğu Avrupa ovasında yer alıyor. Yüzölçümü yaklaşık 68.000 km2, nüfusu ise 4 milyon civarında.

Rusya’nın en gelişmiş ekonomik bölgelerinden biri olan Tataristan, hem doğal kaynakları, hem güçlü sanayi tesisleri, hem de yetenekli iş gücü potansiyeli açısından çok zengin. Ekonominin lokomotifleri arasında petrol, doğalgaz ve petrokimya ürünleri önde geliyor. Ülkedeki petrol rezervlerinin hacmi 1 milyar ton olarak hesaplanmış. Yılda 32 milyon ton petrol üretiliyor. Ayrıca, gelişmiş bir otomotiv sanayii, uçak ve helikopter üretimi, çeşitli makineler ve kimyasal maddeler ekonomide önemli yer tutuyor. Tarım alanında da oldukça aktif olan Tataristan’ın 100’e yakın yabancı ülkeyle ticari ilişkileri var. Bu yabancı ülkeler içinde, Türkiye’nin de önemli bir yeri olduğuna dikkat çekelim: Türkiye, Tataristan’ın ticari ortakları arasında ilk sırada bulunuyor. Zaten, Tataristan’da faaliyet gösteren yabancı sermayeli firmalar arasında da, Türk firmaları birinci sırada.

 Tataristan sadece ekonomik açıdan değil, kültür açısından da çok zengin ve birikimli bir ülke. Tam 97 müzeye sahip olan Tataristan’da, taş devrinden ortaçağ tarihine kadar çeşitli dönemlerin izlerine rastlamak mümkün olduğu gibi, ilginç mimari eserler, anıtlar, hatta  yerleşim alanları ve şehircilik örnekleri de görülebiliyor. Ünlü Tatar şairleri Abdullah Tukay ve Musa Calil, ressam Baki Urmançe ya da bilim adamı Kayyum Nasıri yanında, Puşkin, Tolstoy ya da Gorkiy gibi ünlü Ruslar da Tataristan’dan etkilenip, ilham almışlar.

1000 yıllık başkent

2005 yılında kuruluşunun 1000. yılını kutlayan Kazan, Rusya’nın en güzel kentlerinden biri. Şehir merkezi, “eski Kazan” ya da “Yukarı Kazan” olarak bilinen bölgede. Burada değişik mimari stillerde inşa edilmiş, çok güzel yapılar bir arada görülebiliyor. Modern konaklar ile barok anıtlar iç içe. Ünlü “Kazan Kremlini” de kent merkezinde. Bembeyaz duvarlarıyla antik çağlardan kalmış gibi. Kremlin kompleksi içindeki en önemli mimari eserlerin başında, 16. yüzyılda yapılmış olan “Meryem’e Müjde” (Annunciation) Katedrali geliyor. “Söyembika Minaresi” ise, Kremlinde duvarları beyaz olmayan tek yapı. Ne zaman inşa edildiği belli olmayan bu esrarengiz kule, aslında bir mescit. Adını bir zamanlar Kazan kraliçesi olan Söyembika’dan aldığı söyleniyor. Kremlin’de bir de “Kul Şerif” camii dikkatleri çekiyor. 16. yüzyılda inşa edilmiş olan bu 4 minareli cami, Rusya’daki, hatta Avrupa’daki en büyük cami olarak biliniyor.

 Eskiden beri ünlü bir ticaret merkezi olan Yukarı Kazan’da Rusya’nın her yerinden gelmiş ürünler bulabilirsiniz. Ancak, şehrin bu kesimindeki mimari yapılaşmada, Tatar değil, Rus özellikleri ağır basıyor. Örneğin, bir çok ünlü isim yetiştirmiş olan Kazan Üniversitesi’nin 19. yüzyıl başlarında yapılmış olan ana binası, Moskova’daki benzerlerinden farksız. Üniversitenin tam karşısında ise, süslemeli cephesi ve köşe balkonlarıyla hemen dikkatleri çeken “Ulusal Kütüphane” yer alıyor. 1908 tarihli olan Kütüphane’de tam 2 milyon kitap varmış. Aslında, bu Kütüphane biraz da müze gibi: Puşkin’in “Yevgeni Onegin” adlı eserinin, ya da büyük Tatar şairi Abdullah Tukay’ın eserlerinin ilk baskıları burada sergileniyor. Meydanın kenar bölümünde yer alan “Tataristan Bilimler Akademisi” binası ise, 1880’de “Kseninskaya Kız Lisesi” olarak inşa edilmiş.

Şimdiki adı “Özgürlük Meydanı” olan, eski “Tiyatro Meydanı”nda ise, Kazan’ın ünlü “Musa Calil Opera ve Bale Tiyatrosu” var. Dünyaca ünlü Kazan’lı opera sanatçısı, bas Fyodor Şalyapin burada söylermiş. Şimdi her yıl Uluslararası Şalyapin Festivali çerçevesinde anılıyor. Şehir merkezinde, hemen göze çarpan bir çok Ortodoks kilisesi ve manastırı da var. Ama, 18. yüzyılda inşa edilmiş olan “Petro ve Pavlo Katedrali”, etkileyici boyutları, parlak renkleri ve 45 metrelik çan kulesiyle daha bir farklı görünüyor.

Aşağı Kazan

Kaban gölü kıyısına ve Bulak kanalının her iki yakasına yayılmış olan Aşağı Kazan ise, Tatar özelliklerini daha yoğun yansıtan bir bölge. Kaban gölü, her zaman Kazan’a hayat vermiş. Eskiden, suyu içme suyu olarak bile kullanılırmış. Şimdi, sadece deri ve sabun fabrikalarının ihtiyaçları için kullanılıyor.

Eskiden beri Tatarların yerleştiği mahalle, geniş Tataristan Caddesine yakın, “Mercani Camii ve Medresesi” nin bulunduğu Evangeliskaya Meydanında başlıyor. Tataristan Caddesi üzerindeki binalarda da Tatar mimarisinden ve süsleme sanatından örnekler görülebilir. Az ilerde ise, Senaya Camii ve “Magarif” (Maarif) Basımevi var. Basımevinin üst katı genç öğrencilere yurt olarak tahsis edilmiş ve bir çok ünlü gençliğinde burada yaşamış. Şehirde, ayrıca Muhammediye Medresesi, Galeev Camii, Tatar Öğretmen Okulu, Kızıl Cami ya da Eskitaş Camii gibi pek çok islami eser daha var. Ama, 1887’de yapılan Azimov Camii, 51 m’lik minaresi ve mükemmel çizgileriyle çok zarif görünüyor ve Kazan’a başka bir güzellik katıyor.

kaynak(diplomat atlas dergisi)



Kazan
Rusya
Bugün Özerk Tataristan’in baskenti olan Kazan, Altin Orda hanlarinin da bas sehriydi. 1005 yilinda kurulan Kazan, 2005 yilinda bininci yasini coskuyla kutladi. Kentin pek çok yeri bu kutlama için yenilendi. Kent, Rusya’da Islam’in merkezi olarak biliniyor.Bugün halkin yüzde 52’si Tatar, yüzde 38’i Rus, yüzde 2’si Çuvas ve yüzde 1’i de Ukrayna kökenli. Kentte özellikle Islam ve Ortodoks kilisesine ait eserler bulunuyor. 2005 yilinda Avrupa’nin en büyük camii Kazan’da hizmete açildi. Kentin Tatar özellikleri tasiyan kuleleri, müzeleri, el sanatli ahsap camileri, tarihi kiliseleri ve eski mahalleleri hâlâ ayakta. Dev blok yapilar ve genis bulvarlar da Sovyet zamaninin simgeleri olarak yasiyor.

Turistik Bilgiler
Tatar hanlarinin saraylarini, idare binalarini, cami ve medreseleri, bey konaklarini barindiran Kazan Kalesi, Ruslar tarafindan yikildi ve daha sonra Kremlin adiyla yeniden insa edildi. Ahsap surlarin yerine, yeni surlar yapildi. O devirden günümüze ayakta kalmayi basarabilen bir tek Süyümbike Kulesi oldu. Yedi katli ve 75 metre olan bu kule, son Tatar hanlarindan Sefa Giray'in hatunu Süyümbike adina insa edilmis. Kulenin hemen ardinda Tatar kaanlarina ait mozoleler de görülebilir.Kul Serif Camii, Kazan Hanligi'nin en görkemli yapisiydi. Mimari olarak o kadar essizdi ki, Ruslar Moskova'daki ünlü rengârenk Vasili Kilisesi'ni bu camiyi örnek alarak insa etti. Cami, sehri isgal eden Korkunç Ivan tarafindan yikilmisti. Simdi Kremlin'in duvarlarinin ardinda yükselen sekiz minareli Kul Serif Camii, birkaç yil önce eskisinin yerine Tataristan'in simgesi olarak insa edildi.Idil (Volga) Nehri, Kazan'i taçlandiran bir su cenneti. Sehrin çevresindeki diger nehirler, göller, barajlar da hesaba katilirsa Kazan için sularin labirentinde bir sehir denebilir. Tatarlarin 'Itil Suu' dedigi Volga, birçok noktada güzel kent manzarasi sunuyor.

Kültürel Bilgiler
Kazan, kültürü ve mimarisiyle Tataristan'in bir simgesi. Tarihi 1000 yil geriye gittigi ve o dönemde Rus kenti bulunmadigi düsünülürse, ne kadar köklü bir kültür yasattigi anlasilabilir. Tarihçiler, kenti kuranlarin Türk boylarindan Kipçaklar ve Bulgarlar oldugu üzerinde hemfikir.Tatarlar, Rus devriminin ilk yillarinda, 1923 yilinda Islam'in bu topraklara girisinin 1000. yilini coskuyla kutlamislardi. O yillarda Bolsevik Partisi, Tatarlara ihtiyaç duydugundan daha yumusakti. Ancak sonralari bagimsizlik üzerine büyük bir baski kuruldu. Her seye ragmen Kazan'in kimligini korumasini saglayan, Moskova ve Petersburg üniversitelerinden sonra Rusya'nin üçüncü büyük üniversitesi Kazan'in, Tatar aydinlanmasini desteklemesi oldu. Kazan Üniversitesi dinde reformdan kadin haklarina, bilimden laiklige her alanda düsünme ve tartisma olanaklari sundu. Kazanli düsünür ve ögretmenler, Rusya'daki tüm Müslümanlarin siyasi ve kültürel liderligini üstlendiler. Kazan'da eglence denince akla daha çok Rus tarzi geliyor. Kentin merkez caddesi Bauman eglencenin de merkezi. Gerek cadde boyunca, gerekse onu kesen sokaklarda pek çok gece kulübü ve disko bulunuyor. Genç nüfusun yogun oldugu Kazan'da özellikle diskolar ragbet görüyor. Gece yarisina kadar kafelerde de hareketlilik yasaniyor. Cadde üzerinde sokak ressamlari ve müzisyenler görmek mümkün.

Restourant - Yeme İçme Bilgileri
Tataristan denince akla ilk gelen yemek tabii ki Tatar böregi. Türkiye'deki çig börege benzeyen Tatar böregini, Kazan'in her yerinde yiyebilirsiniz. Ancak, burada yiyeceginiz benzerlerinden çok daha lezzetli. Bunun da sebebi böregin içindeki et oraninin benzerlerinden daha fazla olmasi. Tataristan'a özel bir diger yemek, Tatar mantisi. Bu da tanidik gelse de lezzeti ülkemizden çok daha farkli. Kazan'in milli tatlisi olarak bilinen 'çaççak' da mutlaka tadilmasi gerekenlerden. Yine bir tatli olan 'müftü salatasi' da Kazan'da yenebilir. Tüm yemekler oldukça ucuz. Bunlar disinda Rus yemekleri de mönülerde yogun olarak yer aliyor.

Alış-Veriş
Bauman caddesi Kazan'in en hareketli, en gösterisli, en parlak mekâni. Ünlü markalar, sosyete butikleri, pahali ne varsa bu caddede yer aliyor. Bu magazalarda Türkiye'den giden mallar bulmak mümkün.


Resmi İnternet Sitesi

 
Copyright 2012 | İdil Tourism and Consultancy - KazanEdu
Design by Dellustrations | Powered by Blogger